Böbrek Taşı ve Üreter Taşı Belirtileri Kolik Renal Nedir?

Böbrek anatomisinde kanın süzüldüğü ve idrarın ilk şeklinin (biz buna glomerüler filitrat diyoruz) korteks adı verilen koyu kırmızı etli kısmının yanında, idrarın mikrotüplerden geçtikten sonra oluştuğu son halinin biriktiği toplayıcı sistemi vardır. Toplayıcı sistemde kaliks denilen kadeh şeklinde olduğundan bu tabir ile de tanımlanan minör kaliks (küçük kadeh) ve majör kaliks (büyük kadeh) kolları vardır. Buradan gelen idrar son olarak böbrek havuzu olarak tanımlanabilecek renal pelvis içinde birikir (Resim-1). Buradan da üreter denilen idrar kanalı ile idrar kesesinde depolanmak için aşağıya doğru iletilir.

Üriner sistem içindeki taşlar (Resim-2),

a. Böbrek içindeki kadehlerde olabilir (Kaliks Taşı denilmektedir)

b. Böbrek havuzunda olabilir (Renal Pelvis Taşı denilmektedir)

c. Üreter içine düşmüş olabilir (Üreter Taşı denilmektedir)

Böbrek içindeki toplayıcı sistemde olan taş varlığında genellikle şiddetli ağrı pek karşımıza çıkmamaktadır. Buradaki taşlar ya idrarda kanama yapar ya da enfeksiyon sonucunda böbrek iltihabına ve yüksek ateşe sebep olurlar. Böbrek havuzundaki taş oyar UPJ denilen çıkışı kapatırsa o zaman arkasında biriken idrarın yarattığı su basıncı ile böbrek kapsülünde ani gerilmeye bağlı şiddetli böbrek ağrısı gelişebilir. Bunun dışında aralıklı müphem bel ağrısı ile kendini belli edebilir.

Kaliks içindeki taşlar da benzer şekilde oynayarak kaliks boynunu tıkarsa arkasındaki biriken idrarın o bölümdeki böbrek kapsülüne yaptığı hidrostatik basınç ile ağrıya neden olabilir.

Bazen hem kaliks taşı hem de pelvis taşı hiç bir belirti vermeyebilir. Sadece yapılan idrar tahlilinde idrarda mikroskop altında kan hücrelerinin (eritrositlerin) görülmesi ile tespit edilebilir.

Üreter denilen idrar kanalına inen taşlarıda ise genellikle gördüğümüz en önemli belirti şiddetli bel ağrısı (biz buna kolik renal diyoruz) ve buna bağlı gelişen bulantı ve kusmadır.  Beraberinde idrarda kanama da bulunabilir. Ancak idrarı kırmız renge dönüştüren kanama varlığının olması şart değildir.

İdrarda kanama  şeklinde olmasa bile, hastaların başvurdukları doktorlar tarafından yapılan idrar tahlilinde (mikroskopik seviyede) idrarda kan bulunur. Buna mikroskopik hematüri diyoruz.

Üreteri klinikte bir üç bölüme ayırmaktayız

  1. Üst Üreter
  2. Orta Üreter
  3. Alt Üreter

Buna göre de üreter taşları bulunduğu bölgeye göre lokalize edilmek için bu şekilde tanımlanır (Şekil-3)

 

Üreter kanalına düşmüş taşlarda bazen alt uca gelene kadar çok şiddetli olmasa da, üreterin alt ucu olan idrar kesesine açıldığı noktaya yaklaştığında, taş mesane kaslarını uyararak, hastada sanki sistit varmış ya da devamlı idrar varmış gibi hisse neden olur. Biz buna “sistizm” demekteyiz. Hasta bu aşamada devamlı idrarı varmış gibi hisseder ve tuvalate gittiğinde az miktarda idrar çıkarsa bile hala mesanesinde idrarı varmış gibi hissinin devam ettiğini ifade eder.

Öyle ki,

klinik pratiğimizde bazen sistit diye devamlı tedavi edilen kadınlarda idrar kanalın alt uç taşının bu idrarda ve idrara kesesinde yanma ve sık idrara çıkmalara neden olduğunu buluruz.

Üreterin daha üst kısımlarında olan taşlarda ağrı genellikle belin yan tarafından kasığa veya erkekte testis torbasına, kadında vulvaya doğru yayılır (Şekil-4).

Bazen üreter kanalına düşen taşlar kanalda idrar akımının ani olarak tıkanmasına neden olmadığında, böbreği yavaş yavaş genişletir ve bu şekilde yavaş genişleyen böbrek havuzu nedeniyle böbrek kapsülü, ani şekilde gerilmediği için şiddetli ağrı atağı (kolik renal) da olmaz. Belki künt vasıfta diye tariflediğimiz bir ağrı, müphem bir bel yan ağrısı şeklinde hastada hissedilir. Bazı hastalarda hatta hiç ağrı hissi bile olmayabilir.

Bizim için en tehlikeli üreter taşları aslında bu, ağrı yapmayan taşlardır. Zira ağrı olmadığı ya da hasta tarafından çok önemsenmeyecek yan ağrısı nedeniyle doktora gidilmez ve taş zamanla böbreği ileri derecede genişletir. Ya başka bir nedenle yapılan tetkik (genelllikle ultrasonografidir) rastlantısal olarak tespit edilir ya da ileri dönemde böbrekte biriken idrarda iltihap oluşup yüksek  ateş yapabilir.

Eğer bir kişide taş düşürülmeden önce idrarda iltihapta varsa, taşın idrar kanalını tıkaması ve gerisinde artan su basıncı ile infekte idrarın böbrek parankim dediğimiz bölgesine sirayeti ile yüksek ateşli böbrek iltihabı ile beraber yan ağrısı görülebilir. Bu durum Üroloji’de önemli acil durumlardan birisi olup, asla taşın kendiliğinden düşmesine çalışmamak ve beklememek, bir an önce infekte idrarı drene edecek stent yerleştirme işlemine hastayı almak gereklidir.

 

Değerli Ziyaretçimiz,

eKonsey Programı her türlü Üroloji sağlık sorunu olan hastalara 

farklı disiplinlerden oluşan hocalarımızın bilgi birikimi ve klinik deneyimlerii, çoklu bakış açısı ve akademik yaklaşımla değerlendirmeyi sağlamaktadır.

eKonsey Sistemi’ne başvurduğunuz takdirde, 

yapılmış olan tüm tetkikleriniz değerlendirilecek ve yapılması gereken ek tetkik varsa yönlendirileceksiniz. Ön değerlendirmeniz tamamlandıktan sonra, hastalığınızın durumu ve özelliğine göre konusunda ileri düzeyde uzmanlaşmış hocalarımızdan oluşan tıbbi konsey toplanarak, hastalığınızı ve hastalığınızın durumu ile ilgili en uygun tedaviyi ya da tedavi alternatiflerini size bir rapor (örnek rapor: TIKLAYIN ) şeklinde sunacaktır.

Lütfen hastalığınız ile ilgili başvurmak için öncelikle programımıza üye olun ve başvurunuzu gerçekleştirin.

Sağlıklı günler dileriz.

Başa dön